Ormanlar kralı aslan bir dereden su içmek üzereymiş ki, bir yaban domuzu çıkagelmiş. Onun da isteği su içmekmiş, Ama aslan, yaban domuzunun suya yaklaşmasını istememiş. Öfkeyle kükreyip; “Çekil suyun başından!” demiş.
Yaban domuzu da kendisini aslan kadar güçlü görüyormuş. Aslanın bu ikazına aldırmamış bile. Hem su içiyor hem de söyleniyormuş; “Hadi oradan! Sen beni burdan nasıl kovarsın?”
Yaban domuzunun bu sözlerini duyan aslan daha bir öfkelenmiş. Kükremiş, bağırıp çağırmış. Yaban domuzu durur mu. O da hırlayıp, bağırıp çağırmış. Birbirlerine olmadık hakaretler savuran iki hayvan, sonunda itişip kakışmaya başlamışlar.
Kavga ilerlemiş. Öldüresiye bir boğuşma sonunda iki yırtıcı hayvan, kan ter içinde yerlere yatmış. Öyle yorulmuş ve nefes nefese kalmışlar ki, bir süre için kavgaya ara verip dinlenmeye başlamışlar. Biri bir kenarda, diğeri öbür kenarda uzanmış bir haldeyken, birden ağaçların üzerinde yüzlerce akbaba ve karga görmüşler. Hepsi de merakla bu kavganın sonucunu bekliyormuş. Bir ara akbabalardan birinin diğerine şöyle dediğini duymuşlar; “Bu iki akılsız hayvan bir an önce birbirini öldürse de leşlerine kovuşsak. Böylece kendimize iyi bir ziyafet çekmiş oluruz.”
Bu sözleri duyan aslan ve yaban domuzu birden irkilmiş, iliklerine kadar korkmuşlar ve sonunda akılları başlarına gelmiş.
Yaban domuzu aslana; “Biz ne yapıyoruz böyle?” demiş, “Sonunda ikimizin de zararlı çıkacağı bir kavganın içindeyiz. Tek kârlı çıkacak olan bu leş kargaları ile akbabalar.”
Aslan; “Evet, evet!” demiş, “Haklısın domuz kardeş. Sahi biz eskisi gibi neden dost olmuyoruz?”
Aslanla yaban domuzu el sıkışıp barışmışlar. Birbirlerini itip kakmadan sularını içip, güle oynaya, oradan ayrılmışlar.
Onların barışmasına ise en çok, kargalar ve akbabalar üzülmüş.
İnsanlar arasında da hep böyle olaylar olmaz mı?
Diğer tüm aslan masallarını okumak ve dinlemek için BURAYA TIKLAYIN