Baharla birlikte ekilen buğdaylar, yaz gelince boy verip serpilmiş. Yavaş yavaş sararan başakların hasat zamanı geliyormuş artık. Tarla sakinleri için hasat demek, eski mutlu günlerin de sonu demekmiş. Bir gün tarlaya gelen köylü; “Yarın gelip ekinleri biçmeliyim!” diye söylenmiş. Tarladaki herkes, çiftçinin söyledikleri karşısında çok telaşlanmış. Önce bıldırcın konuşmuş; “Sabah erkenden buradan ayrılmam gerekiyor, bunun için yol hazırlıklarına başlamalıyım!”
Mavi buğday çiçekleri ve kırmızı gelincikler çok üzülmüşler. Hem
tırpanlanacak, hem de bıldırcın kuşlarından ayrılacak olmaları tedirgin ediyormuş onları. Bir gelincik bıldırcın kuşuna şöyle demiş; “Siz kuşlar uçup gidebilir, gittiğiniz yerlerde yeni dostlar edinebilirsiniz. Ya biz öyle mi, saman olup ineklerin karnına gitmek, sonra da gübre haline dönüşmek zorundayız. Doğrusu sizi çok kıskanıyorum.”
Bıldırcın; “Üzülme dostum!” demiş. “Belki de çiftçi sizi tarlada bırakır, siz de önümüzdeki sene tekrar boy verip serpilirsiniz. O zaman tekrar karşılaşabiliriz, kimbilir.”
Bıldırcınla gelinciğin konuşmasını duyan bir buğday tanesi kendi ken-
dine; “Tarlada kalmak, öğütülüp un yapılmaktan daha iyidir.” diye düşünmüş. Ve o gece, bir yolunu bulup tutunduğu başaktan kendini toprağa atmayı başarmış. Ertesi gün gerçekten köylüler gelip tarlayı biçmiş ve her şeyi toplamışlar, Yalnız bir tek buğday tanesi kalmış tarlada.

Bir başına kalan buğday tanesi düşler kurmaya başlamış. “Keşke ben de bıldırcın olsaydım!” diye düşünmüş. Sonra da; “Şu hale bak!” demiş. “Çok değil, daha dün rüzgârla dalga dalga oynaşan başakların yerinde, şimdi hiç bir şey yok. Ne kadar da hüzün verici bir görüntü.”
Buğday tanesi bir ara kendini öylesine yalnız hissetmiş ki, arkadaşlarının yanına gidip onların kaderini paylaşmak istemiş. Ama değirmene kadar nasıl gideceğini bilememiş, Birden yağan yağmur, buğday tanesini alıp toprağın içlerine doğru sürüklemiş. “Bir bu eksikti!” diye söylenip, toprağın altında daha rahat bir yer bulmaya çalışmış, Karşılaştığı köstebek; “Oooo!” demiş. “Hoş geldin sayın buğday tanesi. Doğrusu çok şanslısın. Kışı burada geçirip, seneye de başak olacaksın. Yeryüzüne yeşil bir filiz olarak çıkıncaya kadar, rahatına bak!”

Buğday tanesi bu habere çok sevinmiş. Baharla birlikte filizlenip yer yüzüne çıkacak olması umutlandırmış onu. Gözlerini yumup bahara kadar sürecek uykusuna dalmış. Rüyasında, yeşil tarlaları, neşeli bıldırcınları ve kırmızı gelincikleri görmüş. Buğday tanesi en çok da, rüzgârın başakları yalayıp geçen esintisini düşlemekten hoşlanıyormuş.
İçinde buğday olan diğer masallar için BURAYA TIKLA