Ormana zalim bir aslan musallat olmuş, Kimi görse, bir pençe darbesi ile yere seriyor, herkesi korkutuyormuş. Bu duruma bir çare bulmak için bütün hayvanlar toplanıp bir karara varmışlar. Sonra da aslana gidip; “Yüce efendimiz!” demişler. “Avlanmak için, siz zahmet buyurmayınız. Her gün, kura ile tesbit edeceğimiz birisi, ayağınıza kadar gelir, siz de onu afiyetle yersiniz.”
Bu masalı dinlemek için aşağıdaki PLAY işaretine tıkla
Bu teklifi aslan da beğenmiş. Artık hayvanlar, korkudan her gün ölüp ölüp dirilmiyor, sıra kime gelirse, o aslana gidiyormuş.
Sonunda kura tavşana çıkmış.
Tavşan, oldukça geç bir vakitte aslanın huzuruna çıkmış. Aslanın; “Neden geç kaldın?” sorusuna; “Soylu efendim!” demiş, “Sabah erkenden yola çıktım. Ancak bir başka aslan yolumu kesti. Sizi daha fazla bekletmemek için arkadaşımı yanında rehin bırakarak koşup geldim. Hem o aslan, krallığınızı elinizden alacağını da söyledi. Sonra da orada bulunan bir kuyunun içine girdi.”
Zalim aslan, öfke ve hırsla yerinden kalkmış. Diğer aslanla hesaplaşmak istediğini söyleyip; “Hadi düş önüme de, götür beni o kuyunun bulunduğu yere!” demiş.
Tavşanla aslan sonunda kuyunun bulunduğu yere gelmiş. Zalim aslan kuyudan aşağı bakmış. Suda gördüğü kendi aksini, başka bir aslan zannetmiş.
Tavşanın; “Gördünüz mü, size nasıl da sert bakıyor!” demesi üzerine, hemen kuyunun içine atlayıvermiş. Derin sulara gömülüp bir daha da çıkamamış.
Böylece bütün hayvanlar bu zalim aslandan kurtulmuş, ormana huzur gelmiş.
Diğer aslan masallarını görmek için lütfen BURAYA TIKLA