Kurbaga Prens Masali-farkli versiyon-Uzun Masal Oku ve Dinle-anaokulu kisa uyku masallari-cocukgezegeni

Kurbağa Prens Masalı (farklı versiyon) Uzun Masal Oku ve Dinle

Bir varmış, bir yokmuş, Çok eskiden bir kralın nazlı bir kızı varmış. Sarayın bahçesinde oynadığı bir gün, altın topunu kuyuya düşürüp ağlamaya baş­lamış. Kuyunun içinden bir kurbağa çıkmış ve; “Neden ağlıyorsun, güzel kız?” diye sormuş. Prenses olanları anlatmış. Kurbağa; “Ben senin altın topunu kuyudan çıkarabilirim” demiş “Ancak bir şartım var. Bundan sonra benimle aynı tabaktan ye­mek yiyeceksin, aynı bardaktan su içeceksin ve aynı yatakta yatacaksın.”

Prenses; “Hele bir topumu çıkarsın, nasıl olsa bir yolunu bulup onu atlatırım” diye düşünüp, kurba­ğaya; “Olur!” demiş.
Hemen kuyuya atlayan kur­sağa, çok geçmeden topu çıkar­mış. Altın topuna kavuşan prenses ise verdiği sözü unutup, sarayın yolu­nu tutmuş. Ama kurbağa prensesin peşini bırakmıyormuş. Nereye gitse bir gölge gibi takip etmiş prensesi. Sonunda dayanamayan prenses babasına; “Sevgili babacığım!” de­miş. “Ne olursun, şu çirkin hayvan­dan beni kurtar!”

Bilge bir kralmış prensesin ba­bası. İyice anlamadan hüküm ver­mezmiş. Kızından, bütün olanları an­latmasını istemiş hemen. Prenses de, bir bir anlatmış her şeyi. “Kurbağa haklı!” demiş kral. “Verdiğin sözde durman gerekirdi.”

Prenses babasına karşı gele­memiş. Çok tiksinmesine rağmen, kurbağa ile aynı tabaktan yemek yemeye, aynı bardaktan su içmeye başlamış. Fakat aynı yatakta yatma­ya yanaşmıyormuş bir türlü. Babasın­dan korktuğu için, buna da razı ol­muş sonunda. Ancak gece yarısı kurbağa göğsüne sıçrayınca, baca­ğından tuttuğu gibi dışarı fırlatmış onu.

Kurbağa kendine gelince, ku­yunun başında ağlayan bir hizmetçi kız gö­rüp sormuş; “Neden ağlıyorsun güzel kız?” Hizmetçi kız; “Yüzüğümü kuyuya düşürdüm!” demiş. “O bana ölen an­nemden hatıra kalmıştı.” Saraydaki hizmetçilerden birisiymiş bu kız, Kur­bağa; “Sen hiç üzülme hemen şimdi, sana yüzüğünü getiririm” demiş.

Kuyuya atlayan kurbağa, bir süre sonra ağzında yüzükle çıkmış dı­şarı. Kız sevinçten havalara sıçramış. O kadar mutlu olmuş ki, hiç düşün­meden eğilip kurbağayı öpmüş. Çir­kin kurbağa bu öpücükle birlikte, çok yakışıklı bir prens oluvermiş. Me­ğer bu prens, bir büyücünün kurba­ğa haline dönüştürdüğü komşu ülke kralının oğluymuş. Büyünün bozulabilmesi için de, kurbağanın genç bir kız tarafından öpülmesi gerekiyor­muş. İşte şimdi bu olunca, büyü bo­zulmuş.

Tekrar eski haline dönen prens kendisini kurtaran hizmetçi kıza ev­lenme teklifi yapmış. Sonra da ülkesi­ne götürüp kırk gün kırk gece süren bir düğünle evlenmiş. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.

İçinde kurbağa olan masalları görmek için BURAYA TIKLA