Bir zamanlar, yavrularıyla beraber mutlu bir hayat süren bir tarla kuşu varmış. Yumurtalarından yeni çıkardığı yavrularına uçma dersleri veriyor, onları en güzel şekilde yetiştirmeye çalışıyormuş.
Bir zaman sonra, tarlada ki buğday başakları olgunlaşıp sararmaya başlamış. Yavrularının henüz uçma öğrenememiş olması, tarla kuşunu üzüyor, tarlanın yakında biçilecek olması ise telaşlandırıyormuş. Yiyecek aramaya gittiğinde, yavrularına öğütler vererek; “Aman yavrularım!” diyormuş. “Gözünüzü dört açın. Pek yakında tarlanın sahibi tarlaya gelecek. Konuşmalarını dikkatlice dinleyip, tarlayı ne zaman biçeceğini öğrenmeye çalışın.”
Nihayet bir gün yavruları, akşam eve gelen tarla kuşunu telaşla karşılamışlar. “Anneciğim anneciğim!” diyorlarmış. “Bugün tarlaya çiftçi ve oğlu geldi. Konuşmalarını duyduk. Yarın komşularını getirip tarlayı biçeceklermiş. Buradan hemen gitmemiz gerekiyor.”
Tarla kuşu; “Yavrularım!” demiş, “Siz hiç telaşlanmayın. Çiftçi eğer komşularına güveniyorsa bu tarlayı biçemez. Bizim de buradan ayrılmaya zamanımız var demektir.”
Ertesi gün yiyecek aramaya çıkan tarla kuşu, yavrularına aynı şekilde öğütler vermiş. “Yavrularm! Çiftçi tarlaya gelirse eğer, onu çok dikkatli dinleyip, duyduklarınızı bana söyleyin.”
Akşam eve dönen tarla kuşunu yavruları daha bir heyecanla karşılamış; “Anneciğim, anneciğim!” diyorlarmış minik yavrular. “Bugün çiftçi ve oğlu yine geldi. Komşularının gelmediğini görünce, yarın akrabalarıyla gelip tarlayı biçeceklerini söylediler.”
Tarlayı yarın da biçemeyecekler…
Tarla kuşu gülmüş. “Demek yarın da akrabalarına güveniyorlar.” demiş, “Siz hiç merak etmeyin yavrularım. Tarlayı yarın da biçemeyecekler.”
Bu arada tarla kuşu uçma derslerini hızlandırmış. Yiyecek toplamaya gitmeyi de ihmal etmiyormuş. Her gidişinde aynı şeyleri söylüyormuş minik yavrularına; “Yavrularım, çiftçinin konuştuklarını iyi dinleyin!”
Gözlerini dört açan yavrular, çiftçi ile oğlunun son gelişlerinde ki konuşmalarını da dikkatlice dinlemişler. Çiftçi oğluna şöyle diyormuş bu kez; “Komşulara ve akrabalara güvenmekle hata ettik. En iyisi mi biz, kendi işimizi kendimiz yapalım. Daha fazla gecikmeden, yarın ailece gelip tarlayı biçelim. Yoksa kuruyan başaklar dökülecek.” Bütün bu konuşmaları annelerine anlatan minik kuşlar, bu kez annelerinin telaşlandığını görmüşler. Tarla kuşu; “Aman yavrularım!” demiş, “İş şimdi ciddileşti işte. Çiftçi ve oğlu başkalarına değil de kendi güçlerine güveniyorlarsa bu işi başarırlar. Hemen buradan ayrılmalıyız.”
Tarla kuşu aynı gün, yavrularını da alarak oradan ayrılmış.
Hep öyle olmaz mı? Başkalarına güvenerek iş yapan insanlar çoğunlukla başarısız olur. Kendi gücüne inanan ve onu kullanan insanlar ise başarıdan başarıya koşar.