Toprak deyip geçmemek gerek. Eskiler toprağı, “ana” bilmişler. Üzerindeki her şeyi sevgi ile kucaklar toprak ana. Bütün güzellikler ondan fışkırır, bütün çirkinlikleri o örter. Bizler, toprak anaya olmadık kötülükler yaparız da, o hep güllerle, çiçeklerle karşılar bizi. Düşünsenize bir kez, dünyanın en temiz şeyi, insanların kirletmediği topraktır.
Bir de, su baba var. Toprak ana ile su baba birbirlerini çok severler. Aralarındaki evlilikten bir sürü çocukları doğar. Toprak ana bir yılda dört çocuk doğurur. Her şeyi çok sevdiği gibi, doğurduğu çocukları da çok sever. Bunlardan birincisinin adı İlkbahar, İkincisinin Yaz, üçüncüsünün Sonbahar, dördüncüsünün adı da Kış’tır. Doğurduğu bu çocukların her birisi üç ay yaşar, ama ölmezler, birbirlerinin ardından bir yerlere kaybolurlar. Ertesi yıl toprak ana onları, teker teker yeniden doğurur ve bu böyle sürüp gider.
Toprak ana, yaz isimli çocuğunu henüz yeni doğurmuş. Doğum sancıları epeyce yormuş ama, sonunda kendini toparlamış. Bir gün daldan dala hoplayan bir maymun görüp; “Nasılsın bakalım sevgili maymun!” demiş.
Maymun da neşe içinde cevaplamış toprak anayı; “Kendimi iyi hissetmem için o kadar çok sebebim var ki!” demiş. “Bir kere iyi koşarım, ağaçlara iyi tırmanırım, övünmek gibi olmasın ama, çok da zekiyim. Bu ormanda beden daha iyi oyuncu yoktur. Bütün hayvanlar bana hayrandır. Ağaçlar benim ağzıma layık meyvelerle dolu. Bütün bunlar için tanrıya teşekkür ediyorum. Bir de diyorum ki, iyi ki tanrı beni bu ayıya benzetmemiş. Baksana şu iri kocaoğlana, hantal vücuduyla yürüyemiyor bile.”
Bu sözleri duyan ayı çok kızmış; “Sen ne demek istiyorsun?” demiş. “Bir kere ben çok güçlüyüm. Şu ormanda bana yan bakacak hayvan, daha anasının karnından doğmadı. En kaliteli besinleri yerim. Et, meyve ve balı çok severim. Ağaçlara tırmanır, sularda yüzerim. Aç kaldığım görülmemiştir. Ama şu fil gibi olsam, herhalde halimden memnun olmazdım.”
Ayının atıp tutmalarını duyan fil gürlemiş. “Birisi benden bahsediyor galiba!” demiş, “Tanrı bana öyle bir hortum vermiş ki, onunla her şeyi yaparım. Ağaçların dallarını ve yeşil otları yerim onunla. Sıcaktan bunalınca da vücudumu yıkarım. Şu ormanın tek efendisi benim. Benim yolumun üzerine çıkacak hayvan göremiyorum. İri yarı olduğuma bakmayın, isteyince çok hızlı koşabilirim. Ama balina gibi yağ torbası olmak, doğrusu beni üzerdi.”
Toprak ana bakmış ki tartışma uzayacak, araya girmiş hemen.“Sizleri mutlu görmek, bir ana olarak beni çok sevindirdi.” demiş. “Bütün herkes kendinden memnun. Bu çok güzel ama, diğer hayvanları eleştirmeniz hiç hoş değil. Her hayvanın iyi ve kötü özellikleri vardır. İyi özelliklerinizi sayıp ortaya dökerken, kötü yanlarınızı da söylemelisiniz.”
İçinde fil olan masalları görmek için BURAYA TIKLA
İçinde maymun olan masalları görmek için BURAYA TIKLA
İçinde ayı olan masalları görmek için BURAYA TIKLA